31 Mayıs 2008 Cumartesi

Bilgi Çağında mıyız, Bilgi Çöplüğünde mi ?

Digital Age dergisinin sayfalarını karıştırırken okuduğum bir dipnot ilgimi çekti.

Peter Lyman ve Hal R. Varian adında iki amca dünyada her yıl üretilen enformasyonu ölçmeye niyetlenmişler. Ortaya oldukça ilginç değerler çıkmış. Buna göre insanoğlu her yıl çeşitli formatlarda (yazı, film, fotoğraf vs.) 1,5 milyar gigabyte’lık enformasyon üretiyormuş. Başka bir deyişle kişi yılda kişi başına 250 gigabyte’lık veri üretiliyor. Gigabyte ne oluyor diyen varsa (herhalde yoktur) kaba bir ifadeyle kişi başına divx formatında 350, dvd formatında ise 75 filmlik bilgi düşüyor payımıza.

Düşmesine düşüyor da, bu bilgiyi kimin nasıl kullandığı daha büyük, belki de sonuç alması imkansıza yakın bir araştırma konusu. Bilginin hüküm sürdüğü dünyada imkansız diye bir şeyin olmadığını da belirtmek lazım tabii :)

30 Mayıs 2008 Cuma

Thriller 25 Yaşında

Bir zamanlar onun yaptıklarının kırıntılarıyla bugün koca bir endüstri var ortada. Gelmiş geçmiş en büyük star tanımına hiç düşünmeden vereceğim cevaptır Michael Jackson.

Ve bu aşmış adamın efsanevi albümü Thriller 25. Yaşına girmiş. Henüz ben daha doğmazken, 1983 yılında piyasaya çıkmasıyla ortalığı yıkıp geçen albümü elden geçirerek piyasaya sürmüş Michael Jackson. Ortaya çıkan sonuç nasıl, ne gibi bir şey, sever miyim bilemiyorum. Ancak bildiğim bir şey var ki o olmasaydı, adına pop dediğimiz müzik bambaşka bir noktada olurdu.

Not : Albümle ilgili bir haber videosu burada.

28 Mayıs 2008 Çarşamba

Nuri Bilge Ceylan

Birkaç gündür aldığı ödül dolayısıyla gündemde Nuri Bilge Ceylan. Kitlelere, özellikle de Türkiye’deki kitlelere yönelik filmler yapmayan bu önemli adamın elin oğlu tarafından önemsenmesi ister istemez gururumu okşuyor. Türk olduğu için değil bu okşanma durumu, hakikaten sevdiğim bir yönetmen Ceylan, insanı düşüncelere salan hikayeleri var ve güzel filmleri kadar güzel bir insan olduğu izlenimini de veriyor renkli camın ardındayken. Ödül töreni sırasında yaptığı şiirsel konuşma da bu güzelliğin bir yansımasıydı sanırım.

Nuri Bilge Ceylan’ın sinemaya yönelmesindeki en önemli etkenlerden biri de fotoğrafa olan ilgisi. Zaten filmlerinde de fotoğrafçılığını sık sık konuşturuyor üstad. Fotoğraf çalışmalarından bazı örnekleri kendi web sayfasından görebilmek mümkün. Meraklısı için linki de burada.

Özellikle babasının fotoğraflarını çok etkileyici buldum. Bu çalışmaları gördükten sonra hüzün ve melankoli Ceylan ailesinin genel iklimiymiş gibi bir izlenim oluştu bende. Belki de benim hüsn-ü kuruntum, bilemiyorum...

27 Mayıs 2008 Salı

Jübile

Bugünkü Radikal’de Almanların efsane kalecisi Oliver Kahn için Hindistan’da düzenlenen jübile haberini okurken, bir yandan da Hakan Şükür’e teklif edilen jübileyi düşündüm. Türk futbol tarihinin en büyük futbolcusuna kibarca kapıyı göstermenin yolu “Sana jübile yapalım” demek olmuş.

Futbol kulüplerimizin, tarihlerinde önemli yer tutmuş oyuncularına yaptıkları muameleler bir tuhaf. Beşiktaş’ta oynamasında çok da memnun olduğum Rüştü her şeye rağmen Fenerbahçeli Rüştü olarak bırakabilmeliydi futbolu. Bülent Korkmaz’ın jübilesini yaptı mı Galatasaray, ya da Hagi’ninkini ? Ben hatırlamıyorum. Futbolu sessiz sedasız bırakan Sergen Yalçın’a anlı şanlı bir jübile yapmak bizim tüpçünün aklına gelecek mi ?

Not : Aceto’nun Hakan Şükür’ün durumu üzerine verdiği müthiş ayarı okumanızı tavsiye ederim.

11 Mayıs 2008 Pazar

Google'da Arama Yapmanın İncelikleri

Geçtiğimiz Çarşamba günü Google Türkiye ofisinden Mustafa İçil, ekibinden 2 kişiyle birlikte Boğaziçi Üniversitesi’nde bir sohbette yer aldılar. Katılım pek yüksek değildi, sanırım tanıtımı yeterince yapılmamıştı. Sohbetin bir bölümünde ismini hatırlayamadığım Google Türkiye ürün müdürü Google’da arama yapmak ve Google ürünlerini kullanmak üzerine bir sunum yaptı. Özellikle arama yapmanın incelikleri üzerine anlattıkları çok faydalıydı. Bunların bir kısmını biliyordum, bilmediklerimi de öğrenmiş oldum. Aldığım notları da örnekler vererek paylaşmak istedim. (Konu hakkında Süleyman Cabir Çıplak’ın yazdığı yazıyı da okumanızı öneririm.) Örnek 1

Çay+akarsu à Aramanızı bu şekilde yaptığınız zaman demli çay ya da sallama çay ile ilgili bir sonuçla karşılaşmazsınız.

Örnek 2

Çay-akarsu-belediye à Bu sefer de içecek olan çayla ilgili bir arama yapmak istediğinizi var sayalım. Ancak akarsu olan çay ya da Çay Belediyesi ile ilgili sonuçların gelmesini istemiyorsanız yapmanız gereken şey – işaretini kullanmak.

Örnek 3

İntitle:tiyatro à Başlığında “tiyatro” geçen sonuçları görmek için intitle kelimesini kullanabilirsiniz.

İntitle ile yapılan aramalara mp3 araması için zaman zaman kullandığım bir kalıbı da örnek verebilirim.

intitle:"index.of" (mp3|mp4) %s -html -htm -php -asp -cf -jsp bob dylan

Yukarıdaki cümleciği Google’a yazdığınız zaman Bob Dylan mp3’leri karşınıza çıkacak. Diğer sanatçılar için yapmanız gerekeni söylememe gerek yok sanırım.

Örnek 4

İnurl:sinema à URL’inde “sinema” kelimesi geçen web sayfaları için bu kalıbı kullanabilirsiniz.

Örnek 5

Global Warming filetype:pdf à Global Warming araması için pdf formatındaki sonuçları getirir. Dosya formatını ppt, doc vb. şeklinde değiştirebilirsiniz.

Örnek 6

Kayıt site:boun.edu.tr à Boğaziçi Üniversitesi’nin web sayfasında “kayıt” kelimesi ile ilgili sonuçları getirir.

Örnek 7

Hava:istanbul à İstanbul’un bugün ve sonraki 3 gün için görsel hava tahminine bu kalıpla ulaşabilirsiniz.

Örnek 8

Sqrt(256)à Google’ı hesap makinesi olarak da kullanabiliyorsunuz. Örnekte 256’nın kare kökünü alıyoruz. Diğer matematik fonksiyonlarına ya da doğrudan 25*34/4 gibi bir hesaplamaya ait sonuçlara da ulaşmanız mümkün.

Örnek 9

1000 YTL in Euro : 1000 yeni Türk lirasının kaç Euro ettiğini hesaplamak için kullanabileceğiniz kalıp. Diğer para birimlerinin kısaltmalarını da biliyorsanız önce kuru kontrol edip, sonra da hesap makinesine sarılmaya ihtiyacınız yok.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. And, or çift tırnak kullanımı gibi iyi kötü billinen inceliklere verdiğim ve veremediğim kalıpları eklemek de aradığımız sonuçlara ulaşmak konusunda bize zaman kazandıracaktır. Ayrıca Mozilla Firefox kullanıcıları için (başka bir tarayıcı kullanıyorsanız kullanmamanızı öneririm) çok güzel bir eklenti mevcut. Adı “Google Advanced Operations Toolbar”, indirmek isteyenler buyursunlar.

Malumunuz çağımızın en kıymetlileri bilgi ve zaman. Koca koca şirketler zamanı daha verimli kullanmak adına dev yatırımlar yapıp duruyorlar, büyük bir kısmı başarısızlıkla sonuçlandığı halde. Bilgi deyince akla ilk gelenin artık kütüphaneler olmadığı da aşikar. İnternet çağını yaşadığımız yeni dünyada bilgiyi ve zamanı doğru kullanmayı becerecebilenler iz bırakacaklardır. (İnternette arama yapmak üzerine yazarken de süslü cümleler kullanabiliyorum, evet bunu yapabiliyorum :D )

3 Mayıs 2008 Cumartesi

İstirahat

Yoğun geçen günlerin ardından -bundan sonrasında da yaşayacağım yoğunluk öncesi- artık son senesi içerisinde bulunduğum okulumun en sevdiğim adetlerinden biri olan bahar tatili vesilesiyle güneye doğru 5 günlük bir kaçamak yapma fırsatım oldu(Ah şu uzun cümle kurma hastalığım).

Yanıma bilgisayarımı almadım. Bir süredir okumak yalnızca bilgisayar başından yaptığım bir eylem haline gelmişti, en fazla otobüste ya da metroda geçen zamanı değerlendirmek için bir makalenin ya da teknik bir kitabın çıktısını alıp okuyordum. Edebiyatla son münasebetim Frenk topraklarındaydı. Kaçamağı fırsat bilerek bir kitap evine girip rasgele bir roman almak istedim. Bir süredir okumak istediğim Zülfü Livaneli’nin Mutluluk’u oldu seçimim.

Günler göz açıp kapayıncaya dek geçti gitti. İstanbul’dan gitmek de güzel, İstanbul’a dönmek de...

Döndüğümde kontrol ettiğim 3 mail hesabım, takip ettiğim forumlar bir dünya blog dünyanın geride kalan 5 günde yerli yerinde durduğunu söylüyorlardı. İnternet olmadan yaşayamayacağıma inanmaya başlayalı kaç sene oldu sahi ?

İşten, okuldan, koşturmacadan uzak günler gayet iyi gelmekle birlikte -sanırım kitaptaki profesör karakterinin de etkisiyle- yaşadığımız hayata dair rahatsız edici sorular sordurma eğilimimi de arttırdı. Ama depresyona girecek zaman değil, bu rüzgara kapılmamam lazım : )